Kapalı Sistem Nedir Eğitimde ?

Deniz

New member
Kapalı Sistem Nedir Eğitimde?

Eğitimde kapalı sistem terimi, eğitim ortamlarını ve süreçlerini belirli bir çerçeve içinde inceleyen bir kavram olarak kullanılır. Bu sistem, dışsal faktörlerin minimum düzeyde etkili olduğu, içsel etmenlerin ön planda tutulduğu bir yapıyı ifade eder. Eğitimde kapalı sistem anlayışı, öğretim sürecinin sadece öğretmen ve öğrenciler arasındaki etkileşimle sınırlı olduğu ve çevresel faktörlerin bu süreç üzerinde çok fazla etkili olmadığı bir durumu tanımlar. Bu yazıda, kapalı sistemin eğitimdeki rolü, avantajları ve dezavantajları üzerinde durulacaktır.

Kapalı Sistem Eğitimde Ne Anlama Gelir?

Kapalı sistem, fiziksel bilimlerden türemiş bir kavramdır. Temelde, kapalı sistemler, dışarıdan hiçbir etkileşim almazlar. Eğitimde ise bu kavram, eğitim süreçlerinin yalnızca belirli öğelerle sınırlı olduğu, dışarıdan gelen müdahalelerin minimize edildiği bir yapıyı anlatır. Yani, kapalı sistem eğitimde, öğrenciler ve öğretmenler arasında gerçekleşen etkileşim, dışsal faktörlerden bağımsızdır.

Bir eğitim kurumunun eğitim sürecinin dışsal faktörler tarafından etkilenmemesi, kapalı sistemin temel özelliklerinden biridir. Bu, eğitimde belirli bir düzende ve kontrollü bir ortamda eğitim verildiği anlamına gelir. Kapalı sistem eğitimde öğretmen, öğrenciler ve materyaller arasındaki etkileşimler öne çıkar. Ancak, çevreden gelen yeni bilgiler, toplumdaki gelişmeler veya dışsal etkiler sınırlıdır.

Kapalı Sistem Eğitimde Kullanımının Avantajları

1. Kontrol Edilebilirlik

Kapalı sistemin en önemli avantajlarından biri, öğretmen ve yöneticilerin eğitim sürecini tamamen kontrol edebilmesidir. Eğitim materyalleri, ders içerikleri ve öğretim yöntemleri, dış etmenlerden bağımsız bir şekilde düzenlenebilir. Bu durum, eğitimin kalitesini artırabilir çünkü dışarıdan gelen olumsuz etkilerden korunmuş bir ortamda öğrenme süreci daha verimli olabilir.

2. Daha Az Dışsal Müdahale

Eğitimde kapalı sistem, dışarıdan gelen müdahalelere karşı direnç gösterir. Toplumdaki değişimlerin, teknolojik gelişmelerin veya ekonomik krizlerin eğitim sürecini olumsuz etkileme riski azalır. Öğretmenler ve öğrenciler, dışsal faktörler yerine yalnızca eğitim sürecine odaklanabilirler.

3. İstikrar

Kapalı sistemde, eğitimde kullanılan materyaller ve yöntemler belirli bir süre için sabit kalır. Bu da eğitimde istikrar sağlar. Eğitimdeki bu süreklilik, öğrencilere belirli bir düzeyde güven verir.

4. Özelleştirilmiş Eğitim

Kapalı sistemde öğretmen, öğrenci ihtiyaçlarına yönelik daha kişiselleştirilmiş bir eğitim sunabilir. Öğrencilerin gelişim düzeyleri ve öğrenme stillerine göre dersler düzenlenebilir, böylece her öğrenciye özel bir öğretim deneyimi sunulabilir.

Kapalı Sistem Eğitimde Kullanımının Dezavantajları

1. Esneklik Eksikliği

Kapalı sistemin dezavantajlarından biri, esneklikten yoksun olmasıdır. Eğitim sürecinde yenilikçi yöntemler ve dışarıdan gelen yeni bilgiler sistem dışı bırakıldığında, gelişen çağın ihtiyaçlarına yanıt verilememe riski ortaya çıkabilir. Kapalı sistemde, eğitimin kendisi dışsal etmenlere kapalı olduğu için, öğrenciler değişen koşullara adapte olma konusunda zorlanabilirler.

2. Yaratıcılık ve Yeniliğin Azalması

Eğitimdeki dışsal etmenlerin yokluğu, öğrencilerin yeniliklere ve farklı bakış açılarına açık olmamalarına neden olabilir. Bu da öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesini engelleyebilir. Eğitimde dışarıdan gelen yenilikçi fikirler, yaratıcı çözümler ve çeşitliliğe olanak sağlar. Kapalı sistem bu fırsatları kısıtlayabilir.

3. Gelişen Teknolojilere Uyum Sorunu

Kapalı sistemde, eğitimde kullanılan materyaller ve yöntemler sabit kaldığında, teknolojik gelişmelere adapte olma süreci zorlaşır. Eğitimde teknolojinin etkin bir şekilde kullanılmaması, öğrencilerin gelecekteki iş gücü piyasasına hazırlıklı olmalarını engelleyebilir. Dışarıdan gelen teknolojik yeniliklerin eğitimde kullanılamaması, öğrencilere potansiyel olarak bir geri kalmışlık hissi yaratabilir.

Kapalı Sistem Eğitimde Hangi Unsurlar Bulunur?

Eğitimde kapalı sistemin temel unsurları, içerik, öğretmen ve öğrenci etkileşimi, zaman, mekan ve eğitim materyalleridir. Bu unsurlar, eğitimin bütünlüğünü oluşturur ve dışsal faktörlerin müdahalesi minimuma indirilir. Eğitimde kapalı sistemin en belirgin özelliği, tüm bu unsurların belirli bir düzene ve plana göre çalışmasıdır.

1. İçerik

Kapalı sistemde kullanılan eğitim içerikleri, önceden belirlenmiş müfredata dayanır. Bu müfredat, dışsal faktörlere göre sürekli güncellenmez. Eğitimde hedeflenen bilgi, beceri ve değerler, sabit bir şekilde öğretmen tarafından öğrencilerle paylaşılır.

2. Öğretmen ve Öğrenci Etkileşimi

Kapalı sistemde öğretmen ve öğrenci arasındaki etkileşim, eğitim sürecinin temelini oluşturur. Bu etkileşimde öğretmen, öğrencinin bireysel ihtiyaçlarını dikkate alarak eğitim verir. Öğrenci, eğitim süreci boyunca öğretmenin belirlediği kurallar çerçevesinde hareket eder.

3. Zaman ve Mekan

Kapalı sistemde eğitim, genellikle sabit zaman dilimlerinde ve belirli mekanlarda yapılır. Okul ders programları, sınıf düzeni ve öğretim saatleri, dışsal etkilerden bağımsız olarak belirlenir. Bu durum, eğitim sürecinde bir disiplin oluşturur ancak esneklik açısından sınırlamalar getirebilir.

4. Eğitim Materyalleri

Kapalı sistemde eğitim materyalleri de genellikle önceden belirlenmiş ve sabittir. Ders kitapları, notlar ve diğer öğretim araçları, sistemin işleyişini sürdürebilmesi için düzenli bir şekilde kullanılır. Ancak bu materyallerin gelişen teknolojilere ve öğrenci ihtiyaçlarına göre güncellenmesi zor olabilir.

Kapalı Sistemin Eğitimdeki Geleceği

Günümüzde eğitimde kapalı sistemin yerini giderek daha açık sistemlere bırakması beklenmektedir. Eğitimdeki bu dönüşüm, dijitalleşme, küreselleşme ve sürekli değişen toplumsal yapılarla paralel olarak gelişmektedir. Eğitimde açık sistemlerin artan önemi, yenilikçi düşünme ve çevresel etmenlere duyarlı olma gerekliliği üzerine odaklanmaktadır. Bu, öğrencilere daha geniş bir perspektif kazandırmakta, eğitim sistemlerinin daha esnek hale gelmesini sağlamaktadır.

Kapalı sistemin eğitimdeki geleceği, daha çok geleneksel eğitim modelleriyle sınırlı kalacak ve yenilikçi yaklaşımlarla entegre olabilmesi için dönüşüm geçirecektir. Eğitimdeki bu dönüşüm, öğrenci odaklı öğrenme süreçlerinin artan önemiyle, kapalı sistemlerin sınırlamalarını aşma yolunda önemli bir adım olacaktır.

Sonuç

Eğitimde kapalı sistem, sınırlı ve kontrollü bir öğrenme süreci sunarken, dışsal etmenlerden bağımsız bir ortam oluşturur. Bu durum, eğitimde istikrar ve kontrol sağlar ancak esneklik, yenilikçilik ve dışsal etkileşimlerin sınırlanması gibi dezavantajları da beraberinde getirir. Kapalı sistemin eğitimdeki rolü, gelecekteki değişimlerle şekillenerek daha açık ve yenilikçi eğitim modelleriyle birleşebilir.
 
Üst