Büyük bir futbol beyefendisi öldüğü için üzgünüm: Alfredo Di Stefano 88 yaşındaydı. Pek çok İspanyol Ligi şampiyonluğu kazandı. 1956’dan 1960’a kadar art arda beş Avrupa Kupası: o zaferlerin mimarıydı. France Football gazetesi onu 1957 ve 1959’da iki kez Avrupa’nın en iyi oyuncusu seçti. Ona “la Saeta rubia” adını verdiler. Onu San Siro’da Milan’a karşı, kalbi ve ruhu olduğu efsanevi Real Madrid’de oynarken gördüğümde çocuktum; O zamanlar takım arkadaşlarından birkaç isim hatırlıyorum, kaleci Araquistain, Gento, Puskas … sadık ve çok adil bir oyuncuydu, çok modern bir oyun vizyonuna sahipti. Kaba ve yanlış olmadan nasıl savaşılacağını biliyordu. Sağ ayağıyla çok yetenekliydi ama o kadar çok antrenman yaptı ki sol ayağıyla da muhteşem goller atmayı başardı. Harika atışlarıyla forvetlere ilham verdi. Bir gün Maradona, tüm zamanların en iyi oyuncusu kim sorusuna şu cevabı verdi: “Pele’den daha iyi miyim bilmiyorum ama Alfredo Di Stefano ondan daha iyi ve daha eksiksizdi.” İtalyan göçmenlerin oğlu Arjantinliydi. 4 Temmuz 1926’da Buenos Aires’te doğdu. 1945’te River Plate ile başladı, on dokuz yaşındaydı. 1947’de Arjantin’de ilk şampiyonluğu kazandı (27 golle gol kralı oldu). Milli takımla Copa America’yı kazandı: altı maç, altı gol. Ayrıca Kolombiya’da oynadı: Bogota Milyonerleri ile dört yıl içinde üç şampiyonluk. 1953’te “merengues” mahkemesine geldi. Bir Avrupa Kupası finalinde, İspanyollar için 7-3 sona eren bir maç olan Alman tarafı Eintracht’a karşı hat-trick yaptı. Harika bir kariyer. Ama aynı zamanda saha içinde ve dışında, sorumlu ve yaygarasız bir tavır. Son yıllarda Real Madrid’in onursal başkanlığını yürüttü.
O, benim için popüler tarihimizin bir ikonuydu ve olmaya da devam ediyor. Hiç ölmemesini dilediğin biri. Hafızamda, o hayatta kalıyor.
Kategorilenmemiş | 4 Yorum »
O, benim için popüler tarihimizin bir ikonuydu ve olmaya da devam ediyor. Hiç ölmemesini dilediğin biri. Hafızamda, o hayatta kalıyor.
Kategorilenmemiş | 4 Yorum »