İsrail’in Hamas’ı “cezalandırmak” ve 12 Haziran’da Batı Şeria’da kaçırılan ve öldürülen (cesetler 30 Haziran’da El Halil yakınlarında bulunan) üç öğrencinin intikamını almak için misillemesi şimdiden 23’ü çocuk olmak üzere 170 Filistinli’nin ölümüne ve daha fazlasının ölümüne neden oldu. İsrail bombalamasının öfkesi ve vahşeti nedeniyle evlerin ve altyapıların neden olduğu muazzam yıkımı saymazsak, bin kişi yaralandı. Öte yandan İsrail şehirlerine yüzlerce roket fırlattılar, neyse ki öldürmediler. Tel Aviv’in emrettiği korkunç “karşılığın” amacı Hamas’ı sert bir şekilde vurmaksa, bir kez daha faydasız olduğu ortaya çıkıyor: Aslında, Filistin direnişinin bir sembolü olan Hamas’ın popülaritesi, halkın öfkesi büyüdükçe artıyor. Sadece hareketle bağlantılı olduğuna inanılan hedefleri değil, aynı zamanda evleri, sivil yapıları, hastaneleri, hatta yetimhaneleri ayrım gözetmeksizin yok eden, sokaklara katliamlar eken İsrail’e karşı Gazze’nin. Barış zamanında bile cehennemden daha kötü olan minimal bir bölgede yıkıcı (gerçekten ikincil?) etkiler. Savaş, savaşı çağırır ve misilleme uğursuz hayaletleri çağırır. Hamas’ı yok etmek yerine güvenilirliğini güçlendiriyor. Peki neden?
Gazze’deki bu yeni savaşı ancak çılgınca ve sefil olarak tanımlayabilirim.
Kategorilenmemiş | 27 Yorum »
Gazze’deki bu yeni savaşı ancak çılgınca ve sefil olarak tanımlayabilirim.
Kategorilenmemiş | 27 Yorum »